Hıristiyanlığın Yapısökümü – Jean-Luc Nancy


Bir epigraf olarak Nietzsche’nin Antichrist’inden şu sözler burada bütünüyle yol göstericidir: “Teologlar ve teologun damarlarında akan kanı taşıyan her şey: bütün felsefemiz.”Buna Hölderlin’in kendi çok anlamlılığı içindeki sözlerini ekleyelim: “İsa, sana çok hızlı tutundum!” Benim sorum oldukça basit, hatta naif, belki de fenomonolojik prosedürün başlangıcına kayıtlı: Biz Hıristiyanlığa nasıl ve […]

Bilme Biçimleri ve Etik


Giriş Fikirlerin sadece içerikleri yoktur, aynı zamanda ‘kuvvetleri’ vardır. Marksizm dahil modernitenin en yabancı olduğu ve hatta ‘fikirlerin kuvvetleri’ni sağın nedensellikleri olmadığı gerekçesiyle görmezden geldiği, yok saydığı -dolayısıyla da mücadele etme olanağını kendisinin yok ettiği- en zayıf halkasıdır. Oysa anlama ve düşgücü arasındaki ilişkiye yerleşen “İnancın mevcut bir izlenimle, nedensel […]

Direngezi Son Ders: Yeni Sol


Cesaret, iktidarla kirlenmemiş cümleler kurabilmektir. Ulus Baker’in Türkiye’nin kültürel ve politik iklimini anlatmak için kullandığı güzel bir metafor vardı; zıvanadan çıkmışlık hali. Bu ülke diyordu zıvanadan çıkmış bir halde, hiçbir bilişsel şemayla anlatılabilir ve anlaşılabilir olmayan, duygulanım tarzlarının birbirine girdiği, birbiriyle çarpıştığı herkesin kadavrayı şurasından burasından mıncıklayıp durduğu bir zıvanadan […]

Biyopolitik Yönetimsellik -2


“Dünya nüfusunun %1’lik kısmı dünyadaki mülkiyetin %50’sine sahip. Hatta dünya nüfusunun sadece %10’luk kısmı dünyadaki mülkiyetin neredeyse tamamını elinde tutuyor. İşte asıl soru bunu nasıl kabul edebiliyoruz.”  Alain Badiou Biyopolitik Emek, Biyopolitik Üretim Kabul etmemiz gerekir ki, Foucault’nun neoliberal yönetimsellik analizleri bize toplumsal ilişkilerin, öznellik üretiminin ekonomik doğasını ve mekanizmalarını […]

Biyopolitik Yönetimsellik -1


Sınır ve ihlal sahip oldukları varolma yoğunluğu ne olursa olsun biri diğerine bağımlıdır: bir sınır eğer mutlak olarak geçilemez ise varolamaz ve karşılık olarak, ihlal eğer yalnızca gölgelerin ve yanılsamaların oluşturduğu bir sınırı geçmişse yararsız olacaktır. M.Foucault I Eğer gezi direnişinin sistemin yaşam biçimi dayatmalarına karşı bir alternatif yaratma eylemi […]

Biyopolitika ve Komünal Öznellik


Gezi parkı direnişi geleneksel (modern) politika yapma biçimlerinde ve politika tanımında kökensel bir kırılmaya yol açtı. Politik pratikte hiçbir şeyin eskisi gibi sürdürülemeyeceğinin açık bir bildirimi oldu. Sadece iktidar açısından değil, bence bütün mevcut politik aktörler için geçerli bir bildirim bu. Nitekim ‘geziyle aramıza mesafe koyduk’, ‘çözüm sürecini engelleyemez’ söylemiyle […]