Özet Kolektifi kavramlaştırmak giderek güçleşmektedir. Bu belki de uzun bir felsefi soğuk savaşla ilgilidir. Bu savaş bize bir yandan, indirgenemez bir bireysellikle başlayan, toplumu, bireysel eylemlerin genel toplamından başka bir şey olarak göremeyen, toplum sözleşmesi teorileri ve çeşitli yöntemsel bireycilik biçimleri içinde şekillenen bir toplumsal ilişikliler kavramını, öte yandan da […]
Deleuze ve Guattari Anti Ödip’de1 Spinoza’nın politik felsefenin temel sorusu olarak sorduğu şu soruyu ele alırlar: “insanlar neden kendi kullukları için inatla, sanki bu kendi kurtuluşlarıymış gibi savaşıyorlar?” (AÖ:51) Deleuze ve Guattari, tarihsel olarak ‘gönüllü kulluk’ olarak bilinen bu sorunu bir arzu sorunu olarak ele aldıklarında, (ki, bilindiği gibi Deleuze, […]
“Soruşturulan tarihsel alanın parçası olmayan bir kendinde norm yoktur, olamaz. Normlar, politik mücadelelerden önce gelen şeyler değildir; aksine bu mücadelelerin içinde inşa edilirler.” Güçler temelinde mücadele yerine normlar temelinde müzakere politikasının egemen olabilmesi için, güçler temelinde mücadelenin politik aktörleri olan ‘taraflar’ ın ortadan kalkması ve yerine, eskiden taraflardan birini oluşturan […]
“Bir gün yeni eller atmak durumunda kalacak ve boş bir masa üzerinde zarlar tekrar atılacak.” -L. Althusser Temel sorun; ‘demokratik ve çağdaş bir yaşamın (ve yaşayabilirliğinin) faili teorisi nedir ya da nasıl kurulur?’ sorusuna yanıt bağlamında düğümlenme. Buna bağlı olarak toplumsal ve politik süreci ve özne (yok-özne) tasarımlarını belirlemede ‘normatif […]
“Eylemin adı aldatıyor bizi: Eylem, düşünmektir!” -Oscar Wilde Özgürlükten yoksunluğun özgürlükten yoksunluk olarak algılanmadığı bir durum. Bu en kötüsü değil mi? Öyleyse en kötüsünü yaşıyoruz. Ya da şöyle de diyebiliriz: düşüncenin olmadığı bir yerde düşünce özgürlüğünden bahsetmek ne kadar meşru? Öyleyse şimdi gayri meşru bir iş yapacağız. Çünkü gerçekte özgürlük […]
1.1. Bu soruşturmaya, aslında katı bir teolojik alan dışında nadiren tematize edilmiş olsa da, Batı toplumunun küresel düzenlenmesi ve gelişimine dair belirleyici etki yaratan bir paradigmanın soykütüğünü yeniden inşa etme çabasıyla başlayalım. Göstermeye çalıştığımız tezlerden biri, birbiriyle Hıristiyan teolojiden türeyen çatışmalı fakat işlevsel olarak ilişkili geniş bir konuşma alanına sahip […]